بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

قَالُواْ لَئِن لَّمْ تَنتَهِ يَٰلُوطُ لَتَكُونَنَّ مِنَ ٱلْمُخْرَجِينَ ١٦٧

And ederiz ki dediler vazgeçmezsen ya Lût, mutlak ve muhakkak çıkarılanlardan olacaksın.

– Elmalılı Hamdi Yazır

قَالَ إِنِّى لِعَمَلِكُم مِّنَ ٱلْقَالِينَ ١٦٨

Ben, dedi: doğrusu sizin amelinize buğz edenlerdenim.

– Elmalılı Hamdi Yazır

رَبِّ نَجِّنِى وَأَهْلِى مِمَّا يَعْمَلُونَ ١٦٩

Rabbim beni ve ehlimi onların yaptıklarından halâs et.

– Elmalılı Hamdi Yazır

فَنَجَّيْنَٰهُ وَأَهْلَهُۥٓ أَجْمَعِينَ ١٧٠

Biz de onu ve ehlini tamamen halâs ettik.

– Elmalılı Hamdi Yazır

إِلَّا عَجُوزًا فِى ٱلْغَٰبِرِينَ ١٧١

Ancak bir acüze kaldı.

– Elmalılı Hamdi Yazır

ثُمَّ دَمَّرْنَا ٱلْءَاخَرِينَ ١٧٢

Sonra geridekileri hep tedmir eyledik.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَأَمْطَرْنَا عَلَيْهِم مَّطَرًاۖ فَسَآءَ مَطَرُ ٱلْمُنذَرِينَ ١٧٣

Ve üzerlerine öyle bir yağmur yağdırdık ki ne fena idi o münzerin yağmuru.

– Elmalılı Hamdi Yazır

إِنَّ فِى ذَٰلِكَ لَءَايَةًۖ وَمَا كَانَ أَكْثَرُهُم مُّؤْمِنِينَ ١٧٤

Şüphesiz bunda mutlak bir âyet var, öyle iken ekserîsi mü'min olmadı.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَإِنَّ رَبَّكَ لَهُوَ ٱلْعَزِيزُ ٱلرَّحِيمُ ١٧٥

Ve şüphesiz ki Rabbin O, öyle Azîz öyle Rahîm.

– Elmalılı Hamdi Yazır

كَذَّبَ أَصْحَٰبُ لْـَٔيْكَةِ ٱلْمُرْسَلِينَ ١٧٦

Eshabı Eyke gönderilen Resuller’i tekzib etti.

– Elmalılı Hamdi Yazır

إِذْ قَالَ لَهُمْ شُعَيْبٌ أَلَا تَتَّقُونَ ١٧٧

O Vakit ki Şuayb onlara demişti: siz Allah’dan korkmaz mısınız?

– Elmalılı Hamdi Yazır

AYARLAR
Okuyucu